Halk arasında "şehrin köklü esnaflarından biri" olarak tanınan Mehmet Usta, İstanbul’un kalabalık ve hareketli sokaklarından birinin köşesinde, sadece 10 metrekarelik bir alanda saat tamir ediyor. Bu minik dükkân, dışarıdan bakıldığında sıradan bir yer gibi görünse de, içinde barındırdığı tarih kokan saatler ve ustanın işine duyduğu tutku, burayı adeta bir hazine avına çevirmekte. Yıllar boyunca sayısız saat markasından gelen müşterilerinin anılarını yeniden canlandıran Mehmet Usta, geçmişin izlerini günümüze taşıyor.
Mehmet Usta'nın dükkânına girdiğinizde, gözleriniz eski çağların zarafetini yansıtan birçok parçaya takılır. Antika saatler, adeta zamanı durdurmuş gibi sizleri kendisine çeker. Her bir saatin kendi hikâyesi var: Kim bilir belki de bir zamanlar bir büyükbabanın bileğindeydi, ya da önemli bir anın tanığıydı. Usta, her saatle tek tek ilgileniyor; tamiri esnasında sadece mekanizmasındaki aksaklıkları değil, o saatle bağlantılı olan duygusal anıları da onarıyor. Usta, "Her saatin bir hikayesi var, onları yeniden canlandırmak benim için büyük bir zevk," diyor.
Mehmet Usta, saat tamiri mesleğine genç yaşta başlamış. Babasının yanındayken tamir işine olan ilgisi artmış ve yıllarca bu alanda kendini geliştirmiş. Bu küçük dükkânında, sadece geçmişten gelen saatleri değil, aynı zamanda bu sanatı yaşatacak birçok nesil yetiştirmenin de peşinde. Gençler, modern teknolojiye yönelmiş olsalar bile, Mehmet Usta'nın yanına gelerek eski saatlerin nasıl tamir edildiğini öğrenmek için sıraya giriyorlar. "Bu işin inceliklerini bilmek lazım, saat yalnızca bir zaman ölçer değil, aynı zamanda bir anıdır," diyor.
Dükkanında görebileceğiniz birçok antika saat, ustanın titiz çalışmaları ile yeniden işlev kazanıyor. Müşterileri, her tamir sonrası saatlerinin eski günlerine döndüğünü gördüklerinde duydukları mutluluğu paylaşıyorlar. Usta, saatleri tamir etmekle kalmıyor, aynı zamanda bu zaman delilerini bakım ve onarıma da tabi tutuyor. Usta, "Bir saati onarmak, ona yeni bir hayat vermenin yanı sıra, onun tarihine, yaşadığı anlara saygı göstermek demektir," ifadeleriyle, yaptığı işin felsefesini gözler önüne seriyor.
Mehmet Usta'nın dükkânı, sadece saatlerin tamir edildiği bir yer olmanın ötesinde, insanların birlikte anı paylaşabileceği bir mekan. Saatlerini getiren müşterilerle her zaman samimi bir sohbet ortamı oluşturulmakta. "İnsanlar saatleriyle sadece zamanı ölçmüyor, belki de o saat sayesinde hayatlarının dönüm noktalarını yaşıyorlar," diyor usta. Bu durum, dükkanın sadece bir tamir yeri değil, aynı zamanda insanların geçmişe dönmesini sağlayan bir köprü işlevi gördüğünü kanıtlıyor.
Usta, geleceğin getirdiği zorlukların farkında; dijitalleşme ile birlikte gelen gelişmelere rağmen, bu geleneği yaşatmanın önemini vurguluyor. "Dijital saatler güzel, ama eski saatlerin ruhu bir başkadır. İnsanlar, geçmişle bağlantı kurmak istiyor ve ben bu bağlantıyı sağlamaya çalışıyorum," diyor. Onun için bu iş, bir meslekten öteye geçiyor; bu, geçmişle geleceği birleştiren, anıları işleyen bir sanat biçimi haline geliyor.
Tarihi saatlerin tamiri, sadece mekanik bir iş olmaktan çıkıp, nesiller boyu süregelen bir geleneği sürdürme çabası haline geliyor. Bu minik dükkan, sadece köklü bir geçmişe tanıklık etmekle kalmayıp, aynı zamanda geleceğe dair umutlar taşıyor. Usta, bununla birlikte her yeni saatin getirdiği tazelik ve heyecan duygusunu da hissetmeyi ihmal etmiyor. "Her saat yeni bir başlangıcın habercisi," diyor ve yeniden onarılan her saat, ona göre yeni bir hikâye yazıyor.
Mehmet Usta’nın 10 metrekarelik dükkanı, sadece bir saat tamir atölyesi değil, aynı zamanda hayatın, zamanın ve anıların kesişim noktasında bir yer. Bu küçük ama büyülü mekân, el işçiliği ile tarihi yaşatmanın ve onarmanın ne denli değerli olduğunu gözler önüne seriyor. Usta, gelen tüm saatlerin ruhunu yeniden canlandırma çabasıyla, zamana meydan okuyor ve ibrelerin eski düzenini tekrar yerine oturtuyor.
Sonuç olarak, Mehmet Usta'nın dükkanı, zamanın geçişine ve onun bıraktığı izlere tanıklık etmek isteyen herkes için bir durak noktası. Tarihi saatleri tamir ederken, aynı zamanda geçmişin değerlerini günümüze taşıyor. Hem ustanın becerisi hem de bu küçük dükkânın sıcak atmosferi, onu sadece bir tamir atölyesi olmaktan çıkarıp, tarihin bir parçası haline getiriyor.